2 Temmuz 2011 Cumartesi

Mı?

Mutluluk , taze biçilmiş çimenlerin kokusunda, Naz'ın uyku nefeslerinde,bir yudumda mıydı?

30 Haziran 2011 Perşembe

İçe bakış 1

Yaz geldi, ya da gelmeye çalışıyor :)
Ama bebekleri ondan bereketli geldi.
Her hafta bir yendoğan haberi.
Pırpır oluyor benim bile kalbim... Yeni doğanları ya da doğmuş serpilmekte olanları kucağıma aldığımda , yok artık tamam, tavrım acaba devam mı oluyor...
Ama kolay değil ki...
Çok büyük güç lazım eğer bilinçli yapıyorsan... Para ya da fiziksel değil, ruhen ve beynen...
Ya da deli cesareti ...
Ben çok güçlü de değilim deli de...
Eee ne yapcaz şimdi?

28 Haziran 2011 Salı

İçimden geldi bu sabah...

Yıl oldu neredeyse ve bu sabah içimden geldi yazmak...
anlatmak istediğim özel birşey olduğundan değil, paylaşmak bizim doğamızda olduğundan.
teşhircilik mi? Bence değil. Öyle olsa sadece övünülecek şeyleri paylaşırdık, son postumdaki gibi utanılacakları değil...
Naz okullu oldu, evimizi taşıdık , ben aynı şirket içinde , koca kişisi bambaşka profesyonel değişiklikler yaşadık.
Yardımcılar değiştirdik, kızkardeşi evlendirdik, ve evimizi hayatımızı taşıdık.
Bahçeli bir evimiz oldu sonunda, işime çok uzak ama kalbime yakın, kızımın bahçesinde Renkli'sini beslediği, benim bile kedilerle ilgili fikirlerimin değişmeye başladığı... 15 gün içinde bizi taşıdı diye kızsamda hala zaman zaman sarılıp kocama teşekkür ettiğim.
Naz'ımız bir bıcırıktı, şimdi de içine kadın kaçtı.
Tüm saflığıyla, kaprisleri, küsmeleriyle... Artniyetsiz , kirlenmemiş ama kadın...
Yılsonu gösterileri atlattık, bale resitaline bile çıktık. Akşam uyku saatlerini 10'a çektik ama hala 6,30'da uyanıyoruz. Yerimizde duramıyor, kendi kendimize şarkılar mırıldanıyoruz.
Kuzenleri ablalarım, abim, eve gelip giden dostlarımızın kendinden küçükleri ise hemen kardeşi oluveriyor.
"Kardeş istiyor musun?" sorusunun cevabı, o isimlere " benim kardeşim var ki " diye gönderme yapmak oluyor.
Özgür kız diye içimizden geçirirken, artık öyle yaşıyor.
Control freak'lik içimde olduğundan bir yandan söylensem de , içten içie gurur duyuyorum bu haliyle.
Savaşçılığı , kendini koruması hoşuma gidiyor.Hayatı böyle öğrendi ve gördü. Yanında ona bakmakla yükümlü yabancılara, şükürler olsun ki hepsi de sevgi doluydu, kendini ispatlamayı öğrendi.
Sevimlilik ya da onların hoşuna gidecek şeyleri yaparak baktırtmadı kendine, kendi olarak güçlü durarak, şikayet ederek değil ama isteklerini açık açık söyleyerek... Gururluyum elbette, gözlerim dolsa da bu şekilde analiz ettiğimde , gerçeklerle yüzleştiğimde, içten içe umutluyum onun için, kendimiz için...
Seyahatlerim başladı tekrar, belli konumların belli bedelleri var tabi.
Naz ilk başta şaşırdı ama sonra hediyeler ısmarladı. Babasını daha çok sahiplendi. Ne de olsa sırf Naz için iş yapış tarzını değiştiren , seyahatlerine ara veren ve kızına tapan bir baba o. Naz'la anlaşarak evden çıkış saatine karar veriyor, Naz'a göre eve dönüyor. Naz'ın kahramanı babası ...
Gariplikleri , atlatılanları değil, umutları yazmak istedi canım bu sabah.
Kaçırdıklarıma değil, sahip olduklarıma bakmak istiyorum içten içe.
Başkalarının boş ya da dolu, ama onlara ait olanlarını değil, kendiminkini düşünmek istiyorum...
Haydi bakalım, yeni bir mevsim olsun ...