11 Ocak 2010 Pazartesi

Şükür...

Bazı anlar var ki şükürle doluyor insan… Bu haftasonu olduğu gibi …
Yalnızım kızımla çoğu zaman ama en azından bana eşlik edecek parayla da olsa yanımızda olan, bize sadakat gösteren biri var.
En azından arabamız var, derdimize derman oluyoruz kendimizce… İlacımıza, doktormuza, ihtiyacımıza koşuyorum.
Çatışsak da uzlaşsak da, eleştirsek de aynı kandan aynı candan kardeşim var İstanbul’da…
Yakınımızda hastane, cebimizde paramız var…
Aklım ve fikrim yerinde, soğukkanlıyım çoğu zaman, iyi gün dostunu kötü gün dostunu, ya da her ikisinde de dost gerçek dostları ayırtedebiliyorum…

Şükür ki ne şükür…

P.S; Naz’ı Cumt sabah kusma ve ateşle hastaney kaldırdım, serum taktılar minicik eline 6 saate yakın. Şirin gitmedi izine, Aslı geldi… Toparladık 24 saatte ve Pazar iyiydik, ve gözlerim dola dola şükrettim…
Her kusmasında bana sarıldığında “babamı istiyorum” dedi, o akşam evde Calilou izlediğinde ve o babasıyla konuştuğunda “benim babam nerede” dedi… Anlattım, şimdi ben soruyorum baban nerede diye, “Bana oyuncaklar ciciler alacak, güzel okullara gönderecek, çalışmaya gitti” diyor… Merak etme aşkım , iyiyiz bomba gibiyiz J