2 Aralık 2011 Cuma

Farkındalık fark yaratır mı?

Bana yanyana olduğumuz her an yapışması,
Eskiden ufak teşvikle de olsa kendine kendine yerine getirdiği tüm görevleri görmezden gelmesi
Yemeklerin 1 saate uzaması, ben yoruldum siz yedirin diye tutturması
5 dakikada sohbet, muhabbet uyumak yerine, sürekli beni yanına yatırması…vs

Ve bunların karşısında benim tahammülümün, hayatın yüküyle beraber gitgide zayıflaması, zayıfladıkça üstüste yaptığım hatalar, hatalarımın iç huzuru fena şekilde bozması, bozuldukça en başa dönüşler...
Bu kısır döngü bitirdi beni bu hafta, yorgunum …
Bir parmak şıklatmasıyla düzeltmek istiyorum ya da burun hareketiyle tüm durumu. Yeniden yazmak istiyorum gidişatı.
Elif’te diyor ki yazar aynı kelimelerle olmasa da; “Zaman akıp geçmiyor, zaman değişiyor sadece, geçmiş olduğu yerde duruyor”

İşte bu kadar içime dert olan bu Naz’ım, ya benim tahammülsüzlüklerim senin unutmayacağın yaralara sebep oluyorsa körpe beyninde, yani beni, benim yaptığım gibi yargılarsan ileride.
Bil ki yaptıklarımda olduğumdan kat kat içtenim, sana sarılıp “ Seni çok seviyorum” dediğimde…