28 Temmuz 2010 Çarşamba

Sokakçılar bizi....










Yazdım, yazdım, bir baktım kaybolmuş…
Ama üşenmek olmaz , notları düşmek lazım…

Babasına iyice düşmüş olan bu küçük hanımın, babasının geçen seyahat süresince girdiği sendromu dinginleştirmek için için dişimi tırnağıma taktım, büyük fedekarlıklarla J!! Eve adımımızı atmadık J Hafta içi bile 4 gün akşam sokaklardaydık… Yeşilköy’de açılan Ozsut bizim için harika bir kaçış oluyor, çocuklar parkta biz anneler de yanlarında sohbet, Rönepark^da ayrı bri güzellik, bu sene hiç gitmiyorduk, vesile oluyor gidiyoruz bu aralar…
Florya’da Sesto Senso da çok geniş bahçesi, hamakları çimenlerde çıplak ayak gezme imkanı ve nefis yemekleri ile harika… Biz bu hafta hepsini yaptık… Bizim çete , hem anneler hem de çocuklar çetesi hep beraber takıldık :) Cumartesi akşam bu son halleri…



Akşam üstleri oyun grubuyla parkların tadını çıkaran Naz haftasonu bol bol bana eşlik etti yine. Teyzesi yine Naz’a getirmiş oyuncakları , arada işe gitse de bizi yalnız bırakmadı haftasonunu bizimle geçirdi. Pazar günü olmazsa olmaz yüzmemize de gittik ve dönüşte yemek sonrası evde Toy Story 2 ile sinema keyfimizi de yaptık, haşlanmış mısır eşliğinde…


Bu kadar aktivite özeti yeterli, asıl içerik mühim ;

*Kiraz yerken çekirdeğini de hüpleten Naz , bir panik göbek deliğini çekiştirmeye başlar “ dur bakim çıkarayım çekirdeği” diyerek
*Parktan , başka parka gitme bahanesiyle ayrılan küçük hanım, pardon “büyük hanım” , benzinimizin bittiği ve eve gideceğimizi duyunca koyar tepkiyi ; “ Benzin bittiyse benzin istasyonuna gidelim, eve değil”…
*Teyzesi hamakta ona masal anlatırken uyuklamaya başlasa da “ eee bebeğim” kısmına gelince masalda, uykusundan ayılıp “ ben bebek değilim, ee abla demelisin” diyecek kadar takık küçük- büyük olma durumuna
*Pazar gecesi tuvalete kalktığı için sinirlenip bağırarak ağlamaya başlayan Naz, ışığını açtırıp, benim odama transfer olunca, rahatlar “korkma anne, ben yanındayım “deyip bana sarılıp uyur … Tabi iki saat geçmez yine odasına gider.
*Suflörlüğe aynen devam, “ ne oldu?, sen ne dedin? Sen öyle deyince o ne dedi? “ “ Ayse bana “ üsüdüm” desin “… Kafasındaki dialogları dikte ettirerek yaşıyor adeta…
Kendini ifade etmesi, güveni gitgide gelişiyor… Bazen şikayetlenip bana gelse de, geri gönderiyorum aynen, “sen çözebilirsin” gazıyla, şimdilik işe yarıyor, bakalım …
Aşağıdaki Naz'ın tiyatro ekibi :)


A; Naz’cım lütfen giyinir misin, gitmemiz gerekiyor
N; Ama ben Ayse’yi giydirmeliyim önce, Aaaaa ( seni tiyatrocu seni)

Cimcime seni, cimcime…
Bu akşam da istikamet Rönepark Devrim-Rüzgar'la , hadi bakalım...