22 Ağustos 2007 Çarşamba

Gursky İstanbul Modern'den gitmeden...


Cumartesi günü kardeşimin ev taşıma telaşı yüzünden, benimle beraber evde doğuma geri sayan canım anneannemi kardeşime back up'a gönderince haftasonu başbaşa kaldık sevgili eşimle... Hava sıcak dışarıda bunalırız , alışveriş merkezleri kalabalık ama evde de kalmak istemiyorum...vs diye devam eden standart sohbetimizin sonucunda en sevdiğimiz mekanlardan biri olan İstanbul Modern'e karar kıldık. "Sanat aşkımız" elbette etkendi ama asıl hevesimiz o muhteşem manzaralı cafesinin terasında bir masa kapıp,akşamüstü yemeği ve kahvelerdi... Midesine düşkün bir çift olunca hangi " aşk"ımızın( sanat mı mide mi) baskın çıktığını anlamak zor değil... Başlıkla ne ilgisi var bütün bunların diyeceksiniz ama önce şu Cafe'yi anlatayım Gursky'e de sıra gelecek...
Müze zaten Karaköy antrepo sahasında, yani ön cephesi denize sıfır . Haliyle Cafe'de bu cephede ve Boğazın Marmara girişinden 1. Köprüye kadar tüm boğaz manzarasına hakim. Bu hafta Akdeniz cruise'larının hepsi sözleşmiş gibi sanki İstanbul'daydı. Turistik yerlerin hepsi tıklım tıklım olduğu gibi Karaköy iskelesi'de dev gemilerle istila edilmişti... Yani deniz manzaralı masamızdan bir yolcu gemisinin pencerelerini görebiliyorduk, ama şansımız yardım etti ve yemeğimiz bittiğinde gemiye el sallıyorduk ve kahvelerimizin son yudumlarını o muhteşem manzara eşliğinde içebildik... Bizim gibi hep aynı mekanlardan sıkıldıysanız bu cafeye mutlaka uğrayın...
Bu arada sözleşmiş gibi 30 kişi kapasiteli kafede bir sürü hamile vardı, yani anlamadım ki bu aylar doğurma mevsimi mi benimki algıda seçicilik mi? Hamile kadınların birbirini görünce nedense suratına bir gülümseme yayılıp hemen selamlaşıyorlar. Bu empati mi yoksa " ne güzel benimle beraber bu sıcaklarda aynı ıstırabı çekenler var" diye bir rahatlamanın verdiği gülümse mi tartışmaya açık tabi ama benim oyum "yaşayan bilir" cinsinden 2. senaryoya... Bu selamlaşmaların en güzeli İsveç'li sevimli mi sevimli 7 aylık bir hamile ile oldu. Arka masamızdaydı ve ben yan dönünce 8,5 aylık göbeğimi görüp gülümsemeye başladı ve lokmasını zorlukla yutup lafa girişti. Kim demiş Kuzey Avrupa'lılar soğuk diye, hatun kişi cici mi cici... Hemen ay, cinsiyet ve doğum şekli sohbetinden sonra güzelim şehrimizde ne yaptığını sordum. 7 aylık hamile kendisi, son 3 aydır evinden ve eşinden ayrı bir iş için İstanbul'da ikamet ediyor ve 2 hafta içinde ülkesine doğurmaya gidiyormuş... Valla bravo, kendimi başta olmak üzere herkesi tenzih ederim ama dürüst olmak gerekirse hamile olmayı naz çektirmek için fırsat bilen bazı zihniyetlere inat hamileliğin 3 ayını ilk defa geldiği bir ülkede tek başına geçiriyor olmak ... Bravo demeyim de ne diyeyim, tabi ki bu düşüncelerimi kendisine de sesli beyan ettim...
Sergilere gelince maalesef giriş katındaki sürekli sergi yeni düzenleme için kapalı ama ay başı gösterime hazır olacakmış. Sürekli deyince , her gittiğinizde görüp ilginizi kaybedeceğiniz bir sergi değil bu, inanılmaz koleksiyonlar sergileniyor geçmişten bugüne.
26 Ağustos'da son bulacak Andreas Gursky sergisi ise kaçırmadığıma sevindiğim bir başka doyum oldu... Fotoğrafçılıkla ilgilendiğim söylenemez, ama hiç de minimalist olmayan bir tarz vardı bu fotoğraflarda. Mekan olarak, borsa,rock konseri, F1 sahası hatta süpermarket kullanılmış (olayın magazinine gelince süpermarket resmi olan "99 Cent II Diptychon" ( yazının en tepesindeki resim) dünyanın en pahalı fotoğrafı olarak tarihe geçmiş durumda, tam 3,5 milyon dolara satılmış),dijital ortamda manipule edilmiş ya da kimi zaman rampalar ve vinçlerin tepelerinden çekilmiş,ilk başta özellikle resimlerin boyutları nedeniyle "amma da abartı" dedirten, ancak sizi sadece resmedilenin bir parçası değil bütününe götüren bir tarz... Kendi adıma çok etkilendim ve iyi ki de evde ya da bir alışveriş merkezinde pineklemek yerine bu haftasonunu İstanbul Modern'de geçirmişiz... Müze'nin küçük mağazasında segiye dair süper posterler ve ürünler de vardı ama biz manzara karşısı sohbete kendimizi kaptırınca müzenin kapanış saatini kaçırıp elimiz boş çıktık, diğer bir sefere artık...

6 yorum:

Unknown dedi ki...

Elifcim ya ben gelince Istanbul'un altini ustune getirecegiz di mi birlikte?

Elif dedi ki...

Ne demek , ne demek... altını üstüne getirme deyimi bile yeterli olmayacak, kıracağız zincirleri... Sen hele bir gel de...

Filiz dedi ki...

bi bidakka
7 aylik nasil ucuyor , yasak degil mi kardesim bi kere? bence isvecli kaldi gitti bile istanbul da :))
Modern sanati anlatinca simdi orda olasim geldi benim icinde bir corba icseydiniz , bak birde ondan daha guzel manzarali karakoy gulluoglunun karsisinda Liman Lokantasi diye bir yer var super taze deniz mahsulleri , kirmizi koltuklar tam 1.kopru topkapi sarayi manzarali, bi haftasonunda benim icin oraya gidin rezervasyon gerekmiyor ..

Elif dedi ki...

Liman'ı duymamıştım- ama olayı Murat'la paylaşayım- belki direk akşama oraya zıplarız- malum konu damak tadı olunca bizi kimse durduramaz...
sen de bastın gittin bir adaya, tüm eski dostlar uzakta. Ben ne yapayım sizlersiz gezmeyi yaaaa :(
Neyse gönüller uzakta değil ya -mühim olan o...

Filiz dedi ki...

hemde nasil miserable havali bir ada ki sorma , gunes gordugumuz filan yok .. depresifim sorma. ama bugun zurih e gidiyoruz bakalim orda hava iyiymis .
altugun bebegini gorecektin , beyfendinin sirketi kurulus yildonumu icin haftasonu tatiline goturuyor sirketi , ne sirket ama .. onun kizi da dogdu ece, ayni annesine benziyor fotolarda ama altug iddiayla ona benzedigini soyluyor. Saka gibi sana birileri anne , baba diyecek garip. bana dese herhalde '' o kim '' derim onceleri :))
yemekcilerden birde'' sardunya'' var , modern sanati gecince denizcilik isletmeri geliyor sagda onun arasinda gizli - sakli bir girisi var ordada yemek ve muzik super ama burasi biraz
fiyatliydi fyi .
operim sekerim seni, anneaneyle kardese ee tabi kocanada selam , gelmiyor mu o daha , yada dogumdan sonra berebar gelin bebek filan:))
o isine bakar biz senle takiliriz :))

Filiz dedi ki...

hemde nasil miserable havali bir ada ki sorma , gunes gordugumuz filan yok .. depresifim sorma. ama bugun zurih e gidiyoruz bakalim orda hava iyiymis .
altugun bebegini gorecektin , beyfendinin sirketi kurulus yildonumu icin haftasonu tatiline goturuyor sirketi , ne sirket ama .. onun kizi da dogdu ece, ayni annesine benziyor fotolarda ama altug iddiayla ona benzedigini soyluyor. Saka gibi sana birileri anne , baba diyecek garip. bana dese herhalde '' o kim '' derim onceleri :))
yemekcilerden birde'' sardunya'' var , modern sanati gecince denizcilik isletmeri geliyor sagda onun arasinda gizli - sakli bir girisi var ordada yemek ve muzik super ama burasi biraz
fiyatliydi fyi .
operim sekerim seni, anneaneyle kardese ee tabi kocanada selam , gelmiyor mu o daha , yada dogumdan sonra berebar gelin bebek filan:))
o isine bakar biz senle takiliriz :))