17 Eylül 2008 Çarşamba

Ne haftasonuydu ama...

Haftasonundan bir türlü dönemedik, dostlara cevap da yazamadık ama yine badireler atlattık... Action dolu bir hayat bizimkisi :)

Önce haftasonundan notlar;
Cuma gecesi babaanne ve dede evlerine döndüler nihayet, Perşembe gelmeyince Marina kalakalmışlardı... Pazar geleceği duyumunu alınca, elbette bizi arayıp haber vermek falan yok, gittiler. Cumartesi uzun süredir unuttuğum ev işlerine daldım ve baba da eli mahkum Naz'la ilgilendi. Yanlış anlaşılmasın ilgilenir ama bu bakım anlamında bir ilgilenmeydi, meyve yemesine yardım, uyutmak...vs. ,
Sonrasında öğleden sonra attık kendimizi güzel parkımıza... Florya'da bize en yakın noktada süper sakin yüzlerce m2lik yeşil alan ve sahil parkuru var, bir sürü de oyun parkı... Naz'ın favorisi salıncak ve kaydırak, hele hele kaydırağa tırmanmak. Teyzesi de bize katılınca süper eğlendik... Hatta Naz, annesi korktuğu için beraber yapamadıkları, kedi ( thısss thısss) peşinde koşturma aktivitesini de gerçekleştirebildi :)






Teyze Naz'a ve bizim salonun ortasına bir çadır armağan etti, bol oyunlu ve renkli. Naz hasta tabi bu duruma... Zaten yürümeden önce koltuklara tırmanmayı öğrenmiş kızım içn süper bir üs oldu... Beni de içine sürüklüyor " gel gel" yapıp, lambasını açıp kapıyor, kenarındaki toplar en büyük ilgi noktası...


Pazar günü öğle saatlerinde bakıcımızın geldiğini öğrendik, aşkısı gitti getirdi, hiç laf etmedik Naz 2ı görüce ağladı sarıldı , bunu bizim önümüzde değil gizlice Naz'ın odasında yaptığını görünce kalbimiz elvermedi bir şey söylemeye. Ama gece" neden armadın" dememizle kopan bir karşılıklı fırtına ve sonrasında Pazartesii evde geçiren ben ... Detayları yazıp bir daha başa kendi sonra sa kimsenin sinirlerini bozmayacağım ama zor çok zoooooor... Bir ara gitmeye niyetlenen kadın sonrasında sabah Ekim sonuna dek kalabileceğini ( ki zaten o tarihte gidecekti eşinin ölçüm yıldönümü nedeniyle daha önce izin vermiştim) ve o zamana dek bizim de alternatifini bulabileceğimizi söyledi. Benim de işime geldi, evde asla gidecekmiş gibi davranmaması koşulu ile anlaştık. Şu an her şey süt liman, pek bir iyi... Ya ders aldı ya da gidene dek bizi kandırıyor ama şu an işime geliyor ve ben de yeniden arayıştayım :( İçimden bir ses kalmak isteyecek diyor ama nasıl güvenirim gittiğinde geleceğine bilmiyorum, hiç bilmiyorum...

Ama tüm bu süreçte alınan derslere gelince kısa ve özet ;
1. Hiç bir şey Naz'ın mutlu olmasından değerli değil,

2. Her koyun kendi bacağından asılır

3. Önce ve önce kendine güven , kimseye bel bağlama...

4. Hiç birşey çözümsüz değil

5. Sabah ola hayrola ( aşkısı Pazar gece yarısından sonra etti bu kelamı cidden de tuttu :) )

2 yorum:

Esin dedi ki...

Elificim ,çalışanınızın geri dönmesine sevindim ,en azından ekim sonuna kadar rahatladın .Bu arada inşallah gerçekten güvenebiliceğin ii birini bulursun ve artık bu tür sıkınıtlar yaşamazsın :)

KEO dedi ki...

umarım iyi birini bulur da rahat edersiniz artık...