12 Şubat 2013 Salı

Güncelleme


25.haftadan bildiriyorum…

Naz içimde bu kadarlıkken blog mu vardı da yazmadık durumundayken , şimdi Naz’la yaşıt blog var ama bu sefer anne de iş yok.
Temmuz ayı itibariyle baskılar ve bıkkınlığın verdiği gazla dünya aleme duyurarak verdiğim “ işe mola” kararındaki tutarsızlığımı , her ne kadar hem iç hem dış mihraklara bağlasam da, aslında en büyük etkenin korkular ve kararsızlık olduğu aşikar. Eylül’de öğrendiğim hamileliğimle beraber uygun mazareti de kendime sağlamışken ; “ Hamilelikte evde bunalırım” , sevgili eşimin inanılmaz desteğiyle ; “ Bak Elif, karar senin, madem devam etmek istiyorsun OK, ama şikayetini dinlemem”, yola devam dedim…
Peki dedim de şikayet etmeden benim hayatım, benim kararım halinde miyim? Tabi ki HAYIR!!!
İlk olarak 27 yaşında doğurduktan sonra, 33 yaşında ve bir çocuk + çocuklu evlilik + iş hayatı yorgunluğundan sonra fiziken ve ruhen toleranslarım zayıflamış, bunu anladım. Hızlı yoruluyorum, hızlı sinirleniyorum, hızlı mood düşüşü yaşıyorum. Kimsenin benimle ve içimdeki varlıkla yakından ilgilenmediğini düşünüyorum, ki kıyasladığımda , biraz da bu sefer sağlığımda sukur bir sıkıntı olmadığı için cok daha seyrek, aslında normal standartlarda doktor ziyaretinde bulunmam, evde zaten ilgilenmem gereken bir 5,5 ya cocugu olması, iş hayatım…vs derken en cok bu sitemi kendime ettiğimi söyleyebilirim. Zaten en acımasız ses, her zaman iç ses…

10 kg civarı aldım 25. Hafta itibariyle. 10 Ocak’taki  detaylı ultrason randevumuzda bu konuda uyarımı da aldım. Tansiyon sıkıntım çıkmasından endişe ediyor her iki dr da, bu nedenle son 3 haftadır biraz daha dikkatliyim hem yeme-içme hem spor konusunda. Sadece haftasonları da olsa yürüyorum tempolu ki iyi geliyor. Her ayağa kalkışımda eklemlerimi açma, vücudumun ağırlığını dengelemem zaman almaya başladı… Ama ilk hamileliğimde son trimesteri yazın geçirdiğimi varsayarsak kısın cok daha kolay.

İsim konusu hala muamma; Naz gibi kısa , öz ve kolay telaffuzlu bir isim peşindeyiz. En yakın durduğumuz ise Lal, bakalım J

Bu bir itiraf ve aynı zamanda bilenlerin mutabık olduğu bir konu; 2. Hamilelikte bebeğe daha az obsesif oluyor insan; daha rahat ama evdeki mevcut bir adet cocugun koşturmacası yanında bir yandan da daha stresli geçiyor, hele evdeki 5,5 yaşında özgürlük ve bağımsızlığını ilan etmeye calısan bir veletse J

Günün sonunda yazıp, çizip, söyleneceğiz farklı mecralarda. Sonra beni kimsenin anlamadığından şikayet edeceğim. Sonra bir benim başımda mı deyip destek alacağım bu acıdan...Ve inşallah büyüyecekler, serpilecekler ve ben hayatım son 2 yılında kendime amaç edindiğim bir sahnede kendimizi görmeyi diliyorum tüm kalbimle;

40 yaşında biri 7 diğeri 12 yaşında iki kızımla Çeşme'de bahçemizde takılıyor olacağım :)

2 yorum:

Maya ve Elya'nın annesi dedi ki...

aaaaa super 2. de kız yani, yasasınnnn :)
dediklerine sonuna kadar katılıyorum Elifcim, yani zaten 1 cocuk, cocuklu evlilik + iş yorucuyken 2. de gelince tadından yenmiyor :)

ben 2 senemi sildim demiştim bastan beridir, kaldı 10 ayım, umuyorum ufaklık da 2 yasına gelince hersey bir miktar daha kolaylaşacak :)

Ve inan insan 2. cocuk da daha da bir rahatlamıs oluyor :)

sevgiler, opuyorum cook

Elif dedi ki...

Evet Tugbacım, kader arkadaşıyız bu kız anneliği yolunda :)
Ben de önümdeki 2 sene öncesi başta uyku olmak üzere depolama calısmalarındayım.
Ve kendim için de umudum rahatlamak, yoksa su haliyle kimseye birşey olmayacak bana olacak...
Maya ve Elya'ya öpücükler, 2.cocuga hele sizin gibi erken cesaret etmiş annelerin önünde saygıyla eğiliyorum :)