2 Ağustos 2008 Cumartesi

11 aylık oldum...

Aslında üzerinden 2 gün geçmişti, ama doktorumuzu bugün ziyaret edebildik. Geçen ay ki kontrolumuzu şehir dışında olduğumuz için telefonda geçirmiştik ...

Herşey yolunda, şükürler olsun... 9,850 gr ve 77,5 cm'iz... Gelişimimiz normal... Bozcaada tatilimizde, sadece 2 hafta önce, ilk azı dişimizle tanışmıştık, sorunsuz 1 günlük bir ishal ile ama yarın sabaha ucunu göreceğimize inandığımız 6. dişimiz de yolda... Bakalım bu gece nasıl geçecek, şu saate kadar herşey yolunda, rutin saatimizde uykuya yattık...
Tek endişem Naz'ın nesnelerin isimlerini algılayıp gösterme konusunda biraz yavaş olması , ki bazen hiç inanamayacağım şeyleri anlıyor ve bazen komutları dikkate almıyor olması. Hoş bazen bizi duymamazlıktan geldiği aşikar... Aylardır içimi kemiren bakıcımızın Türkçe'sinin yetersizliği bugün dr'umuzla yaptığımız sosyal gelişim konuşmamızda iyice su yüzeyine çıktı. Gerçi dr'umuz içimi rahatlattı ama ben taktım ya, biliyorum kendimi, bir süre takık devam ederim, yapım böyle elimde değil... Ne bakıcıya ne Naz'a kıyamıyorum , o kadar iyi anlaşıyorlar ve aralarında öyle güzel bir bağ var ki. 7 aydır gece-gündüz ( yatılı bakıcımız) beraberler bakıcımız ülkesine gittiği zamanlar hariç ve Naz'a o kada özenli davranıyor ki, eee yaşı da yeni bir dili çabuk öğrenmesini zorlaştırıyor. Sanırım dr'umuzu dinlemeliyim... Ne de olsa Naz'ın kendine güveni ve bağlanmasında sorun olmaması herşeyden önemli. Naz'ın dikkatini odaklamak ve yeni kavramlar öğretmek konusunda bana dah da çok iş düşüyor sanırım...

Kontrol sonrası hemen hastahanenin yanında şirin Yeşilköy çay bahçelerinden birine gittik. Naz bugün hep kitaplarından tanıdığı bazı çiftlik hayvaları ile yakından tanıştı. İnanılmaz ama bunların dışında bir ceylan bile vardı, Naz dakikalarca kımıldamadan izledi... İçim sızladı hayvancağıza ve belki de bu duygular etikisinde neden " ceylan gözlü" diye bir deyim olduğunu da anladım.

Tabi benim kedi fobim , ki bu apayrı bir yazı dizisi konusudur hayatımda ve bir ara bu konuyu deşeceğim , bir noktada artık bu ziyareti sonlandırdı. Ama gelecek hafta aşkısı yurtdışında, tez vakit işten gelir gelmez Naz alına, bu minik hayvanat- çay bahçesine gidile ve yayıla...

Güneşin de tepeye çıkmasıyla beraberNaz hnm'a cici alışverişine çıktık - o kadar keyifliydi ki tüm günü babası ve benimle geçirmekten, tanımasa da çevredeki herkesle paylaştı bunu güleryüzlü kızım...
Artık yatma vakti yarın sabahtan Sapanca'ya yolcuyuz , kızışım göl ile tanışıp, alabalık yakalayacak havuzlardan :)