7 Ağustos 2008 Perşembe

Sevgiliye mektup...

Bugün Naz'ı görmeliydin aşkısı... Dün gittiğimiz parka gittik yine ... Dün çok eğlendiğimizi, deniz havasının bana da ne kadar iyi geldiğinden bahsedince bugün ofiste " hadi iş çıkışı beraber gidelim" fikri çıktı...

Dün Naz bizimle beraber yemişti gözlemesini oturarak... İlk defa mama sandalyesi dışında bir sandalyede , hem de ilgisini çeken onca detayın içinde , büyükler gibi hiç itiraz etmeden doyana kadar yanımızda oturup yemeğini yedi, arada suyunu da kendisi içerek.iz içirmeye çalışınca çok kızıyor zaten...Yemeği bitince çimlerin üstünde eylemlerine devam etti :)
Dün sabah ona Ya-Pa yayınlarından uygun seriden kitaplar aldım, bayıldı onlara , büyük bir ilgiyle inceliyor. Marina'da ona isimlerini söylüyor...
1 haftadır stine düşmemizin meyvelerini topluyoruz diyebilirim.
Öteki odadayken beni " anne" diye çağırdı bugün...
"Evet" i benzer seslerle tekrarlayabiliyor, hatta bir çok kelimeyi diyebilirim... Ama "hayır" için " aaa" diye sinirlenerak bağırıyor...
Bu akşam eve geldiğimde Naz hazırdı. Çok rüzgar var diye içine body giydirmek istedim. Bluzunu çıkarınca evde kalacağım zanneti galiba, nasıl kızıp bağırdı bana anlatamam.
Ilknur'u tanıdı evde, hiç yadırgamadı, ben üstümü değişirken salonda yanında sessizce beklemiş, gülümseyip.
Sonrasında parka gittik, diğerleriyle buluştuk. Seda'nın cici eğeni Deniz ile tanıştılar. Naz hemen onun topunu yemeğe koyuldu, ama bu arada oyuncaklarını palaşmaktan hiç rahatsızlık duymadı, ama her seferinde Deniz'in elindekilere de saldırmadan duramadı bir eliyle toğu ağzına sokarken... Oyun grubunda bir türlü Naz'la yaşıt bir grup oluşturamadık, belki zamanla olur. Ama yine de ilk defa bu şekilde iletişime girdiği için çok mutluyum, çok güleryüzlüydü her zaman ki gibi...

Eeee bu kadar haeketten sonra acıktı ama bu sefer yer darlığından kucağımda, sonrasında da Erhan'ın kucağında yemeğe devam etti. Yelda ve Erhan'ı da tanıyor artık , hiç yadırgamıyor. Hatta beraber gidip bahçedeki hayvanları izlediler, bir süre beni görmemesine rağmen gülerek döndü masaya...


Bu da Zeynep, davetsiz ama çok şeker kızıl misafirimizdi... Bayağı bir kaldı bizimle, sonra istemeye istemeye annesiyle gitmek zorunda kaldı...



Ben bu bakışa bittim. Naz tüm park süresince diğer çocukları izledi... Deniz'in arkasından " del del" diye bağırdı, hatta dizlerinin üstünde yükselip, ayağa kalkma denemeleri yaptı...



Bak blogumuz ilk günden ne güzel işe yaradı, sana hemen teknolojik, yarı live bir mektup hazırladım ki sanki beraber gitmiş gibi olalım...
Çooook özledik....

Hiç yorum yok: